16 Eylül 2012 Pazar

Kirli, Paslı, Bozuk Alican Ökmen

Kirli, Paslı, Bozuk Alican Ökmen
Yeraltı edebiyatı günümüzde küfrün edebiyatı olarak görülmeye devam ediyor. Burjuvazinin “güzel abileri ve güzel ablaları” Burroughs, Palahniuk, Trotzig, Genet, Ambjörnsen okumaktan çok hoşlanıyorlar ama sokaktaki müptezelleri görünce ya pahalı arabalarına/evlerine doğru koşuyorlar ya da şehrin sahibi üslubuna bürünüyorlar: “Bu şehirde artık yaşanmıyor!” Entelijansiya diye tabir edilen güruh ise zaten hem bu edebiyatı aşağılıyor hem de topluma yabancılaşmaya devam ediyor. Havalimanlarında satılan kitapların edebi duruşumuzu belirlediği ve çoksatar listelerini altüst ettiği bir zaman diliminde zamanın ruhunun bunların hesabını soracağı aşikâr ki edebiyat tarihten daha acımasızdır. Tarihi herkes her zaman tartışacaktır ama edebiyatın öznelliği tartışılmasını zorlaştıracaktır. Ayrıca bizim toplumumuzda edebiyatın tartışılmasını bırakın, herhangi biri hakkında yapacağınız hiçbir eleştiri de tahammül sınırlarının en alt eşiğine bile erişemiyor. Alican Ökmen’in ilk romanı Kirli, Paslı, Bozuk bu türden edebi tartışmalara girmiyor, açıkçası söylemek gerekirse hiç alakası da yok. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder